Verlauf

pazarlık etmek

Bedeutungen von dem Begriff "pazarlık etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	pazarlık etmek	haggle v.
2	General	pazarlık etmek	chaffer v.
3	General	pazarlık etmek	dicker with v.
4	General	pazarlık etmek	dicker v.
5	General	pazarlık etmek	bargain v.
6	General	pazarlık etmek	bargain with v.
7	General	pazarlık etmek	do a bargain v.
8	General	pazarlık etmek	negotiate v.
9	General	pazarlık etmek	cheap [obsolete] v.
10	General	pazarlık etmek	boggle v.
11	General	pazarlık etmek	dispose [obsolete] v.
12	General	pazarlık etmek	prig [scotland] v.
Phrasals
13	Phrasals	pazarlık etmek	argue (something) down v.
14	Phrasals	pazarlık etmek	argue down v.
Trade/Economic
15	Trade/Economic	pazarlık etmek	troke [scottish] v.
16	Trade/Economic	pazarlık etmek	bargain v.
Archaic
17	Archaic	pazarlık etmek	cheapen v.
18	Archaic	pazarlık etmek	negociate v.

Bedeutungen, die der Begriff "pazarlık etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	çekişe çekişe pazarlık etmek	haggle v.
2	General	sıkı pazarlık etmek	haggle v.
3	General	sıkı bir pazarlık sonucu birçok şey elde etmek	drive a hard bargain v.
4	General	tartışma veya pazarlık yoluyla ikna etmek	banter v.
Phrasals
5	Phrasals	(biriyle bir şey) için pazarlık etmek	haggle with (one) over (something) v.
6	Phrasals	(biriyle bir fiyat) üzerinden pazarlık etmek	haggle with (one) over (something) v.
7	Phrasals	(birine/bir şeye) sahip olmak için pazarlık etmek	bargain for (someone or something) v.
8	Phrasals	(biri/bir şey) için pazarlık etmek	bargain for (someone or something) v.
9	Phrasals	bir şey için pazarlık etmek	bargain for v.
10	Phrasals	bir şey için pazarlık etmek	bargain over v.
11	Phrasals	bir şeyi almak/elde etmek için biriyle pazarlık etmek	bargain for v.
12	Phrasals	(biriyle birisi/bir şey) için pazarlık etmek	bargain for (someone or something) with (someone) v.
13	Phrasals	(biriyle birisi/bir şey) üzerine pazarlık etmek	bargain over (someone or something) with (someone) v.
14	Phrasals	bir şey için pazarlık etmek	jew (one) down v.
15	Phrasals	(biriyle) pazarlık etmek	bargain (someone) down v.
16	Phrasals	(biriyle birine/bir şeye) sahip olmak için tartışmak/pazarlık etmek	bargain (over someone or something) (with someone) v.
17	Phrasals	(biriyle birine/bir şeye) sahip olmak için tartışmak/pazarlık etmek	and bargain (for someone or something) (with someone) v.
18	Phrasals	(biriyle) pazarlık etmek	bargain with (one) v.
19	Phrasals	biriyle (bir şey için) pazarlık etmek	dicker with someone (for something) v.
20	Phrasals	biriyle (bir şey için) pazarlık etmek	dicker with someone (over something) v.
21	Phrasals	(biriyle) pazarlık etmek	dicker with (one) v.
22	Phrasals	(biriyle bir şey için) pazarlık etmek	dicker with (one) for (something) v.
23	Phrasals	(biriyle bir şey) üzerine pazarlık etmek	dicker with (one) over (something) v.
24	Phrasals	için pazarlık yapmak/etmek	haggle about v.
25	Phrasals	bir şey için pazarlık yapmak/etmek	haggle about something v.
26	Phrasals	için/üzerine pazarlık yapmak/etmek	haggle over v.
27	Phrasals	(bir şey) için/üzerine pazarlık yapmak/etmek	haggle over (something) v.
28	Phrasals	(biriyle) pazarlık yapmak/etmek	haggle with (someone) v.
29	Phrasals	(biriyle bir konuda) pazarlık etmek	negotiate (with one) about (something) v.
30	Phrasals	(biriyle bir konuda) pazarlık etmek	negotiate (with one) over (something) v.
31	Phrasals	(biriyle) pazarlık etmek	negotiate with (one) v.
Idioms
32	Idioms	çekişe çekişe pazarlık etmek	beat down v.
Trade/Economic
33	Trade/Economic	fiyatı pazarlık etmek	bargain off the price v.
Law
34	Law	fiyatı pazarlık etmek	bargain off the price v.